CUMHURBAŞKANI BUNUN BEDELİNİ ÖDEYECEKSİNİZ

Gündem 12.03.2017 - 19:27, Güncelleme: 15.06.2023 - 07:39 3181+ kez okundu.
 

CUMHURBAŞKANI BUNUN BEDELİNİ ÖDEYECEKSİNİZ

Hollanda'nın skandal tavırlarına tepki gösteren Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bunun bedelini ödeyeceksiniz" dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Uluslararası İyilik Ödülleri töreninde konuştu. Hollanda'nın Türkiye karşıtı skandal tavırlarını sert sözlerle eleştiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, "İşte birkaç gündür yaşanan olaylar, gördüklerimiz; tamamen İslamofobik gelişmelerin tezahürüdür. Batı gerçek yüzünü ortaya koymuştur. Ben, olaylar başladığında bunların faşizan baskı olduğunu söyledim. 'Nazizm hortaladım' dedim. Nazizm Batı'da ayakta. Rahatsız oldu beyfendiler" dedi. "Dün gece bizim Aile ve Sosyal Politikalar Bakanımız Fatma Sayan kardeşime, kendi başkonsolosluk binasına gitmesini engelleyen zihniyet, bunu uluslararası diplomaside ve dünyaya nasıl anlatacak?" diyen Erdoğan, "Biz davet etmedik ki mi diyecek? Diplomat olarak da, uluslararası özgürlük kapsamında da giderim. Nereden çıktı bu? Bunlar konsolosluk kapısını kilitleyecek kadar ileri gitmişlerdir. Alınan cevaplar enteresan. Çıkması lazım" dedi. "Hollanda yapılacak seçime, Türkiye-Hollanda ilişkilerini feda ediyorsan bunun bedelini ödeyeceksin" diyen Erdoğan, "Fatma Hanım, bir Nene Hatun olarak her türlü girişimi yaptı, en sonunda ayrılmasını tavsiye ettik ve ayrıldı. 1,5 saat de arabanın içinde de orada beklemişler. Bu duruş çok önemli" diye konuştu. "Bu cevapsız kalamaz. Benim bakanıma, milletvekili arkadaşlarımıza afedersiniz, her türlü edep dışı davranışları yapanlar bedelini ödeyecek. Vatandaşlarımın üzerine atlarla yürüyen, afederseniz hırsılarını köpekleri sürmekle ortaya koyanlar bedelini ödeyecek" diyen Erdoğan, "Türkler orayı terketmeyecekler. Bu daha da genişleyecek. Diplomasi nedir onu da öğrenecekler. Uluslararası diplomasi nedir onu da öğrenecekler" dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasının satır başları şöyle: Peygamber efendimiz, Ademoğlu ölünce amel defteri kapanır, ancak 3 kişinin amel defteri kapanmaz buyuruyor. Geride eş, evlat ve ilim bırakan olduğunu bırakıyor. Bundan 42 yıl önce mesuliyet bilinciyle hareket eden bir avuç ilim insanının diktiği fidan dünyanın 135 ülkesinde meyve veren bir ağaca dönüştü. Şu manzara azmin, fedakarlığın ürünüdür. Vakfımız bir taraftan hayır kültürünün yaygınlaşmasını sağlarken, diğer yandan mazlum coğrafyalara Türkiye'nin dostluk elini uzatıyor. Dünyanın 70 ülkesinden gelen 2 bin 140 öğrenci ülkemizde ilim tahsil ediyor. Bu öğrencilerin gelecekte güçlü bir beşeri köprü oluşturacağına inanıyorum. Her bir kardeşimi Türkiye'nin gönül elçisi olarak kabul ediyorum. Adalet, ihsan, merhamet, istikamet ilkeler doğrultusunda yürütülen hizmetlerin devam etmesini diliyorum. Afrika'daki, Asya'daki, Güney Amerika'daki Müslüman kardeşlerimizin Kuran temininde sorunlar yaşadığını biliyorum. Misyonerler bu bölgedeki kardeşlerimizin aklını çelmek için seferber olurken bizim onları musafsız bırakmaz bize yaraşmaz. Hüner ehli iyilik, ihsan ve karşılıksız verme mecralarda kadir kıymet bilmek daha önemli. En yakınındaki komşusuna, ailesine dahi gözünü kapatan bir hayat biçimiyle karşı karşıyayız. Bizde sağ elin verdiğini sol el bilmeyecek. Muhtaçların onurunun kırılmaması, iyilik sahibinin de niyetinin bozulmamasıdır. Bizde Hakkın bilmesi yeterlidir. Sosyal medyanın da etkisiyle bu incelik kayboluyor. Yardım eli fiiliyatı önüne geçebiliyor. Birçok insan kendisine hiçbir külfeti olmayan sanal ortamlarda insanlık ve kardeşlik vazifesini yerine getiriyor zannediyor. İyiliği ifşası hayrı yok ediyor. Kalbimiz çevremizde olan bitene karşı hassasiyetini kaybediyor. "ZOR BİR DÖNEMDE YAŞIYORUZ" Suriye'de olduğu gibi vahşet görüntüleri birkaç ülke dışında kimseyi harekete geçirmiyor. Akdeniz'de boğulan insanlar ekranları kaplasa da yüreklerde hiçbir iz bırakmıyor. Kalplerin nasır tuttuğu, taşlaştığı zor bir dönemde yaşıyoruz. Sadece Hakkın rızası için koşan, koşturan, çalışan iyilik neferlerini mumla arıyoruz. Böylesi bir zaman diliminde hem ülkemizde, hem dünyanın farklı köşelerinde iyilikle çalışanlara destek olmak çok önemlidir. Dünyanın dört bir köşesinden gelen bin 200 hikaye yürek sahibi insanların hala mevcut olduğunu gösteriyor. Bize düşen iyilik neferlerine sahip çıkmak, onları teşvik etmektir. "CAVİD VE HAFİZE ÇİFTİNİ TEBRİK EDİYORUM" Ödül sahiplerinden 40 yılını toprağa, yeşile adayan Mustafa Göçer, hayatını sokak çocuklarına adayan Muhammed Eyüp, arkadaşlarıyla başlattığı "Kitap Ayracı" projesiyle Merve Kirişoğlu, hakikati haykıran Sussane Baracat, affetmeye çağıran Yahya Kamcı, Filistin'de işgali dünyaya aktaran Cenne Cihad, Suriye'deki vahşeti gösteren Cavid ve Hafize çiftini tebrik ediyorum. "ONLARIN ASIL ÖDÜLÜ RABBİMİN KATINDADIR" Bu yılki vefa ödülünün 15 Temmuz şehitlerimize tevci edilmesini de anlamlı buluyorum. FETÖ ihanet çetesi hainlerinin ölüm kusan silahlarına göğsünü siper eden 249 şehidimiz her türlü takdiri hak ediyor. Onları Rabbimiz takdir ediyor. Bu ülkenin istiklali ve istikbali için canlarını veren şehitlerimize, gazilerimize minnet borcumuzu ödeyemeyiz. Hiçbir ödül onların fedakarlığına kafi gelmez. Onlar en büyük payeyi şehit olarak, gazi olarak almışlardır. Onların asıl ödülü Rabbimin katındadır. "BATI GERÇEK YÜZÜNÜ ORTAYA KOYDU" İşte birkaç gündür yaşanan olaylar, gördüklerimiz; tamamen İslamofobik gelişmelerin tezahürüdür. Batı gerçek yüzünü ortaya koymuştur. Ben, olaylar başladığında bunların faşizan baskı olduğunu söyledim. 'Nazizm hortaladım' dedim. Nazizm Batı'da ayakta. Rahatsız oldu beyfendiler. Nazizm olduğu zaman, faşizm olduğu zaman istediğime müsaade ederim anlayışı ile bunlar ileriye gitmişlerdir. Dün gece bizim Aile ve Sosyal Politikalar Bakanımız Fatma Sayan kardeşime, kendi başkonsolosluk binasına gitmesini engelleyen zihniyet, bunu uluslararası diplomaside ve dünyaya nasıl anlatacak? 'Biz davet etmedik ki' mi diyecek? Diplomat olarak da, uluslararası özgürlük kapsamında da giderim. Nereden çıktı bu? Bunlar konsolosluk kapısını kilitleyecek kadar ileri gitmişlerdir. Alınan cevaplar enteresan. 'Çıkması lazım'. "BUNUN BEDELİNİ ÖDEYECEKSİN" Hollanda yapılacak seçime, Türkiye-Hollanda ilişkilerini feda ediyorsan bunun bedelini ödeyeceksin. Fatma Hanım, bir Nene Hatun olarak her türlü girişimi yaptı, en sonunda ayrılmasını tavsiye ettik ve ayrıldı. 1,5 saat de arabanın içinde de orada beklemişler. Bu duruş çok önemli. "NEREDESİN AVRUPA BİRLİĞİ" Şimdi bundan sonraki süreç işleyecek. Şimdi çarşamba günü bakalım ne olacak. Bu uygulamayı yapanlar 250 bin Türke karşı bunu yapanlar, Hollanda'daki kardeşlerime sesleniyorum sizler gereğini yapacaksınız zaten. İsim vermeme gerek yok, bir tane ırkçı var... Ne demek ırkçılık, nedir bu ırkçılık? Neredesin AB? Recep Tayyip Erdoğan AB'ye çattığı zaman rahatsız oluyorlar; rahatsız olacaksınız. ALMANYA DEVLET TV'SİNE: SANANE Almanya'nın devlet televizyonu yalan yanlış program yapıyor. 'Biz hayır diyoruz' diyor. Sana ne? Demek ki Türkiye'de evet diyenler istikamet üzeredir. Çarşamba günü yapılacak seçimden sonra, gerekli değerlendirmeleri yapacağız ve nasıl bir tavır takınacağımızı ortaya koyacağız. "BEDELİNİ ÖDEYECEKLER" Bu cevapsız kalamaz. Benim bakanıma, milletvekili arkadaşlarımıza afedersiniz, her türlü edep dışı davranışları yapanlar bedelini ödeyecek. Vatandaşlarımın üzerine atlarla yürüyen, afederseniz hırsılarını köpekleri sürmekle ortaya koyanlar bedelini ödeyecek. Bunların birçok Hollanda vatandaşı. Türkler orayı terketmeyecekler. Bu daha da genişleyecek. Diplomasi nedir onu da öğrenecekler. Uluslararası diplomasi nedir onu da öğrenecekler. "FRANSA'YA TEŞEKKÜR EDİYORUM" Fransa'ya teşekkür ediyorum, bu oyunların hiçbirine girmedi. Bu çirkef tavırları takınan ülkelerdeki kardeşlerime diyorum ki, komşularınızı alın gelin, evsahipliği nedir görsünler. Bunu da göreceğiz. Gelen misafirlerimizi de misafirperverliği görecekler. SURİYE'DEKİ ÇATIŞMALARDA 6 YIL Gerek son 6 yıldır Suriye'de yaşananlar, gerek 15 Temmuz ve sonrasında şahit olduklarımız büyük ibret vesilesidir. Sadece günümüz için değil, geleceğimiz için bunlardan çıkarılacak dersler olduğunu düşünüyorum. Suriye'deki çatışmalar 3 gün sonra 6'ncı yılını dolduracak. 1 milyon insan haince katledildi. 13 milyon Suriyeli vatanını terketmek zorunda kaldı. İnsanlık tarihine ışık tutan yerler yok oldu. Suriye YPG/PYD ve DEAŞ'ın tatbikat alanı haline geldi. Mazlum bir halkın yok edilmesine tüm dünya seyirci kaldı. İnsanlığın vicdanı, merhameti, ahlakı enkaz altında kaldı. Suriye'de füzeler şehirleri vururken, 7 milyarlık insanlık ailesinin savunduğu değerler de hedef alınmıştır. "ELLERİNDE BATININ SİLAHLARI VAR, YALAN SÖYLÜYORLAR" Türkiye güçleniyor, güçlendikçe bunlar eziliyor. Zelil hale gelecekler. Bunların silahları neyse, onları o silahlar vuracak. Bunlar çok yalancı. Ortadoğu'daki terör örgütlerinin silahı bunlardan geliyor. Ellerinde Batı'nın silahları var. Yalan söylüyorlar. 'Böyle bir şey yok' diyorlar. Terör örgütünün formalarıyla ortadalar. Kimi aldatacaksınız? Biz sizi biliyoruz. MÜNBİÇ HAREKATI Sırada Münbiç var. Sayın Putin'le de bu konuları görüştük. Bütün mesele Suriye'de Türkiye için tehdit oluşturacak unsurlardan Suriye'yi temizlemektir. Asla Suriye'nin kuzeyinde terör örgütünün devlet kurmasına müsaade etmeyeceğiz. Bu PYD/YPG asla devlet kuramayacak. Türkiye, silahlı kuvvetleriyle, polisiyle, ÖSO'yla burada böyle bir yapılanmaya asla müsaade etmeyeceğiz. Batılılar ne yaparlarsa yapsınlar geçmişlerindeki kanı, zulmü ve utancı temizleyemeyeceklerdir. Biz onların sadece sömürgeyle anıldığı Afrika'ya başımız dik gitmeye devam edeceğiz. ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ REFERANDUMU 16 Nisan bir kez daha oyunun bozulduğu gün olacak. 17 Nisan sabahı Türkiye çok daha aydınlık bir güne uyanacaktır.
Hollanda'nın skandal tavırlarına tepki gösteren Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bunun bedelini ödeyeceksiniz" dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Uluslararası İyilik Ödülleri töreninde konuştu.

Hollanda'nın Türkiye karşıtı skandal tavırlarını sert sözlerle eleştiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, "İşte birkaç gündür yaşanan olaylar, gördüklerimiz; tamamen İslamofobik gelişmelerin tezahürüdür. Batı gerçek yüzünü ortaya koymuştur. Ben, olaylar başladığında bunların faşizan baskı olduğunu söyledim. 'Nazizm hortaladım' dedim. Nazizm Batı'da ayakta. Rahatsız oldu beyfendiler" dedi.

"Dün gece bizim Aile ve Sosyal Politikalar Bakanımız Fatma Sayan kardeşime, kendi başkonsolosluk binasına gitmesini engelleyen zihniyet, bunu uluslararası diplomaside ve dünyaya nasıl anlatacak?" diyen Erdoğan, "Biz davet etmedik ki mi diyecek? Diplomat olarak da, uluslararası özgürlük kapsamında da giderim. Nereden çıktı bu? Bunlar konsolosluk kapısını kilitleyecek kadar ileri gitmişlerdir. Alınan cevaplar enteresan. Çıkması lazım" dedi.

"Hollanda yapılacak seçime, Türkiye-Hollanda ilişkilerini feda ediyorsan bunun bedelini ödeyeceksin" diyen Erdoğan, "Fatma Hanım, bir Nene Hatun olarak her türlü girişimi yaptı, en sonunda ayrılmasını tavsiye ettik ve ayrıldı. 1,5 saat de arabanın içinde de orada beklemişler. Bu duruş çok önemli" diye konuştu.

"Bu cevapsız kalamaz. Benim bakanıma, milletvekili arkadaşlarımıza afedersiniz, her türlü edep dışı davranışları yapanlar bedelini ödeyecek. Vatandaşlarımın üzerine atlarla yürüyen, afederseniz hırsılarını köpekleri sürmekle ortaya koyanlar bedelini ödeyecek" diyen Erdoğan, "Türkler orayı terketmeyecekler. Bu daha da genişleyecek. Diplomasi nedir onu da öğrenecekler. Uluslararası diplomasi nedir onu da öğrenecekler" dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasının satır başları şöyle:

Peygamber efendimiz, Ademoğlu ölünce amel defteri kapanır, ancak 3 kişinin amel defteri kapanmaz buyuruyor. Geride eş, evlat ve ilim bırakan olduğunu bırakıyor. Bundan 42 yıl önce mesuliyet bilinciyle hareket eden bir avuç ilim insanının diktiği fidan dünyanın 135 ülkesinde meyve veren bir ağaca dönüştü.

Şu manzara azmin, fedakarlığın ürünüdür. Vakfımız bir taraftan hayır kültürünün yaygınlaşmasını sağlarken, diğer yandan mazlum coğrafyalara Türkiye'nin dostluk elini uzatıyor. Dünyanın 70 ülkesinden gelen 2 bin 140 öğrenci ülkemizde ilim tahsil ediyor.

Bu öğrencilerin gelecekte güçlü bir beşeri köprü oluşturacağına inanıyorum. Her bir kardeşimi Türkiye'nin gönül elçisi olarak kabul ediyorum. Adalet, ihsan, merhamet, istikamet ilkeler doğrultusunda yürütülen hizmetlerin devam etmesini diliyorum.

Afrika'daki, Asya'daki, Güney Amerika'daki Müslüman kardeşlerimizin Kuran temininde sorunlar yaşadığını biliyorum. Misyonerler bu bölgedeki kardeşlerimizin aklını çelmek için seferber olurken bizim onları musafsız bırakmaz bize yaraşmaz.

Hüner ehli iyilik, ihsan ve karşılıksız verme mecralarda kadir kıymet bilmek daha önemli. En yakınındaki komşusuna, ailesine dahi gözünü kapatan bir hayat biçimiyle karşı karşıyayız. Bizde sağ elin verdiğini sol el bilmeyecek. Muhtaçların onurunun kırılmaması, iyilik sahibinin de niyetinin bozulmamasıdır.

Bizde Hakkın bilmesi yeterlidir. Sosyal medyanın da etkisiyle bu incelik kayboluyor. Yardım eli fiiliyatı önüne geçebiliyor. Birçok insan kendisine hiçbir külfeti olmayan sanal ortamlarda insanlık ve kardeşlik vazifesini yerine getiriyor zannediyor. İyiliği ifşası hayrı yok ediyor. Kalbimiz çevremizde olan bitene karşı hassasiyetini kaybediyor.

"ZOR BİR DÖNEMDE YAŞIYORUZ"

Suriye'de olduğu gibi vahşet görüntüleri birkaç ülke dışında kimseyi harekete geçirmiyor. Akdeniz'de boğulan insanlar ekranları kaplasa da yüreklerde hiçbir iz bırakmıyor. Kalplerin nasır tuttuğu, taşlaştığı zor bir dönemde yaşıyoruz. Sadece Hakkın rızası için koşan, koşturan, çalışan iyilik neferlerini mumla arıyoruz.

Böylesi bir zaman diliminde hem ülkemizde, hem dünyanın farklı köşelerinde iyilikle çalışanlara destek olmak çok önemlidir. Dünyanın dört bir köşesinden gelen bin 200 hikaye yürek sahibi insanların hala mevcut olduğunu gösteriyor. Bize düşen iyilik neferlerine sahip çıkmak, onları teşvik etmektir.

"CAVİD VE HAFİZE ÇİFTİNİ TEBRİK EDİYORUM"

Ödül sahiplerinden 40 yılını toprağa, yeşile adayan Mustafa Göçer, hayatını sokak çocuklarına adayan Muhammed Eyüp, arkadaşlarıyla başlattığı "Kitap Ayracı" projesiyle Merve Kirişoğlu, hakikati haykıran Sussane Baracat, affetmeye çağıran Yahya Kamcı, Filistin'de işgali dünyaya aktaran Cenne Cihad, Suriye'deki vahşeti gösteren Cavid ve Hafize çiftini tebrik ediyorum.

"ONLARIN ASIL ÖDÜLÜ RABBİMİN KATINDADIR"

Bu yılki vefa ödülünün 15 Temmuz şehitlerimize tevci edilmesini de anlamlı buluyorum. FETÖ ihanet çetesi hainlerinin ölüm kusan silahlarına göğsünü siper eden 249 şehidimiz her türlü takdiri hak ediyor. Onları Rabbimiz takdir ediyor. Bu ülkenin istiklali ve istikbali için canlarını veren şehitlerimize, gazilerimize minnet borcumuzu ödeyemeyiz. Hiçbir ödül onların fedakarlığına kafi gelmez. Onlar en büyük payeyi şehit olarak, gazi olarak almışlardır. Onların asıl ödülü Rabbimin katındadır.

"BATI GERÇEK YÜZÜNÜ ORTAYA KOYDU"

İşte birkaç gündür yaşanan olaylar, gördüklerimiz; tamamen İslamofobik gelişmelerin tezahürüdür. Batı gerçek yüzünü ortaya koymuştur. Ben, olaylar başladığında bunların faşizan baskı olduğunu söyledim. 'Nazizm hortaladım' dedim. Nazizm Batı'da ayakta. Rahatsız oldu beyfendiler.

Nazizm olduğu zaman, faşizm olduğu zaman istediğime müsaade ederim anlayışı ile bunlar ileriye gitmişlerdir.

Dün gece bizim Aile ve Sosyal Politikalar Bakanımız Fatma Sayan kardeşime, kendi başkonsolosluk binasına gitmesini engelleyen zihniyet, bunu uluslararası diplomaside ve dünyaya nasıl anlatacak? 'Biz davet etmedik ki' mi diyecek? Diplomat olarak da, uluslararası özgürlük kapsamında da giderim. Nereden çıktı bu? Bunlar konsolosluk kapısını kilitleyecek kadar ileri gitmişlerdir. Alınan cevaplar enteresan. 'Çıkması lazım'.

"BUNUN BEDELİNİ ÖDEYECEKSİN"

Hollanda yapılacak seçime, Türkiye-Hollanda ilişkilerini feda ediyorsan bunun bedelini ödeyeceksin. Fatma Hanım, bir Nene Hatun olarak her türlü girişimi yaptı, en sonunda ayrılmasını tavsiye ettik ve ayrıldı. 1,5 saat de arabanın içinde de orada beklemişler. Bu duruş çok önemli.

"NEREDESİN AVRUPA BİRLİĞİ"

Şimdi bundan sonraki süreç işleyecek. Şimdi çarşamba günü bakalım ne olacak. Bu uygulamayı yapanlar 250 bin Türke karşı bunu yapanlar, Hollanda'daki kardeşlerime sesleniyorum sizler gereğini yapacaksınız zaten. İsim vermeme gerek yok, bir tane ırkçı var... Ne demek ırkçılık, nedir bu ırkçılık? Neredesin AB? Recep Tayyip Erdoğan AB'ye çattığı zaman rahatsız oluyorlar; rahatsız olacaksınız.

ALMANYA DEVLET TV'SİNE: SANANE

Almanya'nın devlet televizyonu yalan yanlış program yapıyor. 'Biz hayır diyoruz' diyor. Sana ne? Demek ki Türkiye'de evet diyenler istikamet üzeredir. Çarşamba günü yapılacak seçimden sonra, gerekli değerlendirmeleri yapacağız ve nasıl bir tavır takınacağımızı ortaya koyacağız.

"BEDELİNİ ÖDEYECEKLER"

Bu cevapsız kalamaz. Benim bakanıma, milletvekili arkadaşlarımıza afedersiniz, her türlü edep dışı davranışları yapanlar bedelini ödeyecek. Vatandaşlarımın üzerine atlarla yürüyen, afederseniz hırsılarını köpekleri sürmekle ortaya koyanlar bedelini ödeyecek.

Bunların birçok Hollanda vatandaşı. Türkler orayı terketmeyecekler. Bu daha da genişleyecek. Diplomasi nedir onu da öğrenecekler. Uluslararası diplomasi nedir onu da öğrenecekler.

"FRANSA'YA TEŞEKKÜR EDİYORUM"

Fransa'ya teşekkür ediyorum, bu oyunların hiçbirine girmedi. Bu çirkef tavırları takınan ülkelerdeki kardeşlerime diyorum ki, komşularınızı alın gelin, evsahipliği nedir görsünler. Bunu da göreceğiz. Gelen misafirlerimizi de misafirperverliği görecekler.

SURİYE'DEKİ ÇATIŞMALARDA 6 YIL

Gerek son 6 yıldır Suriye'de yaşananlar, gerek 15 Temmuz ve sonrasında şahit olduklarımız büyük ibret vesilesidir. Sadece günümüz için değil, geleceğimiz için bunlardan çıkarılacak dersler olduğunu düşünüyorum. Suriye'deki çatışmalar 3 gün sonra 6'ncı yılını dolduracak.

1 milyon insan haince katledildi. 13 milyon Suriyeli vatanını terketmek zorunda kaldı. İnsanlık tarihine ışık tutan yerler yok oldu. Suriye YPG/PYD ve DEAŞ'ın tatbikat alanı haline geldi. Mazlum bir halkın yok edilmesine tüm dünya seyirci kaldı.

İnsanlığın vicdanı, merhameti, ahlakı enkaz altında kaldı. Suriye'de füzeler şehirleri vururken, 7 milyarlık insanlık ailesinin savunduğu değerler de hedef alınmıştır.

"ELLERİNDE BATININ SİLAHLARI VAR, YALAN SÖYLÜYORLAR"

Türkiye güçleniyor, güçlendikçe bunlar eziliyor. Zelil hale gelecekler. Bunların silahları neyse, onları o silahlar vuracak. Bunlar çok yalancı. Ortadoğu'daki terör örgütlerinin silahı bunlardan geliyor. Ellerinde Batı'nın silahları var. Yalan söylüyorlar. 'Böyle bir şey yok' diyorlar. Terör örgütünün formalarıyla ortadalar. Kimi aldatacaksınız? Biz sizi biliyoruz.

MÜNBİÇ HAREKATI

Sırada Münbiç var. Sayın Putin'le de bu konuları görüştük. Bütün mesele Suriye'de Türkiye için tehdit oluşturacak unsurlardan Suriye'yi temizlemektir. Asla Suriye'nin kuzeyinde terör örgütünün devlet kurmasına müsaade etmeyeceğiz. Bu PYD/YPG asla devlet kuramayacak.

Türkiye, silahlı kuvvetleriyle, polisiyle, ÖSO'yla burada böyle bir yapılanmaya asla müsaade etmeyeceğiz. Batılılar ne yaparlarsa yapsınlar geçmişlerindeki kanı, zulmü ve utancı temizleyemeyeceklerdir. Biz onların sadece sömürgeyle anıldığı Afrika'ya başımız dik gitmeye devam edeceğiz.

ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ REFERANDUMU

16 Nisan bir kez daha oyunun bozulduğu gün olacak. 17 Nisan sabahı Türkiye çok daha aydınlık bir güne uyanacaktır.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ordumanset.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.