YRD.DOÇ.DR. ESRA YANCAR DEMİR, UYARIYOR; YALNIŞ ALARM PANİK YOK

Sağlık 17.12.2015 - 16:46, Güncelleme: 15.06.2023 - 07:39 2548+ kez okundu.
 

YRD.DOÇ.DR. ESRA YANCAR DEMİR, UYARIYOR; YALNIŞ ALARM PANİK YOK

ODÜ Tıp Fakültesi Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Esra YANCAR DEMİR Uyarıyor: Yanlış Alarm Panik Yok.

Anksiyete’nin kaygı, bunaltı gibi bütün özelliklerini içeren tam bir tanımını yapmak zor olsa da aslında herkes anksiyete adını verdiğimiz duyguyu yakından tanır. Bazen bir sınav öncesinde, gece geç bir saatte kapı çalındığında, bir patlama sesiyle uyandığınızda ya da buna benzer başka durumlarda bu duyguyu hissederiz. Hemen herkes anksiyeteyi hayatının belli zamanlarında yaşamakla birlikte aşırı sersemlik, noktacıklar, bulanık görme, uyuşma, seyirme, adalelerde gerginlik, boğulma, göğüs ağrısı ya da göğüste baskı hissi ve soluğun kesilmesi derecesine kadar uzanabilen nefes darlığı gibi duyumların da anksiyete’nin bir parçası olduğunu bilmez. Bu nedenle de bedensel duyumlar ortaya çıktığında kişi nedenini anlayamaz ve o anda önemli bir bedensel hastalığı olabileceğini düşündüğünden sıkıntısı panik derecesine ulaşabilir. Tehdit ve tehlikelere karşı kısa dönemli hissedilen anksiyete tepkisine bilimsel olarak kaçma-savaşma tepkisi adı verilir. Böyle adlandırılır çünkü anksiyetede ortaya çıkan bütün psikolojik ve bedensel değişiklikler ya tehlikeyle savaşmaya ya da tehlikeden kaçmaya yöneliktir. Hayalinizde yolda karşıdan karşıya geçerken üzerinize doğru korna çalarak bir kamyonun gelmekte olduğunu canlandırın. Eğer hiç bir anksiyete duymuyorsanız büyük olasılıkla ezilirsiniz. Ama bedenimizde bulunan anksiyete alarm sistemi sayesinde kaçma-savaşma tepkiniz hakimiyeti ele alacak ve sizin daha güvenli bir yere koşmanızı sağlayacaktır. Örnekte de görüldüğü üzere ana fikir çok yalındır; anksiyete organizmayı korur, ona zarar vermez. Bu olması gereken doğal bir haldir. Doğada varlığını günümüze değin sürdürebilmiş olan canlının onu tehlikelere karşı koruyacak bir mekanizmayı geliştirmemiş olması (ya da bu koruyucu mekanizmanın ona zarar verici olması da aynı şekilde) saçma olurdu. Kaçma-savaşma tepkisine (anksiyete) yol açan bu sistemin temel özelliğinin ve amacının, organizmayı çabucak harekete geçmeye hazırlamak ve vücudu korumaya almak olduğu unutulmamalıdır. Aman Allahım Galiba Kalp Krizi Geçiriyorum! Birçok insan kaçma savaşma tepkisinin ortaya çıkardığı kimi belirtileri kalp krizi geçirdiği şeklinde yorumlar. Kişinin gerçek bir kalp krizinin nasıl olduğunu bilmemesi böyle düşünmesine sebep olur. Kalp hastalıkları ile ilgili gerçekleri gözden geçirirsek panik atakla aralarındaki farkı daha kolay anlayabiliriz. Kalp hastalıklarının ana belirtisi nefes darlığı ve göğüs ağrısı ve zaman zaman gelen çarpıntılar ve baygınlıktır. Kalp hastalığında ortaya çıkabilen bu belirtiler genellikle doğrudan eforla bağlantılıdır. Yani ne kadar fazla hareket ederseniz belirtiler o kadar fazla çıkar ne kadar az hareket ederseniz o kadar az görülürler. Belirtiler kişi dinlenmeye başladıktan sonra hemen ortadan kalkar. Bu durum panik ataktan oldukça farklıdır çünkü panik atakta belirtiler genellikle kişi dinlenirken ve yalnızken gelir ve kendi başına ayrı bir ortaya çıkış şekli vardır. Daha da önemlisi kalp hastalıkları kalbin elektriksel grafisinde (EKG) hemen her zaman değişiklikler oluştururken, panik atak esnasında çekilen EKG de görülebilen tek değişiklik kalbin atım sayısındaki artıştır. Yani şimdiye dek EKG’ niz çekildi ve doktorunuz size kalbinizde bir rahatsızlık olmadığını söylediyse bir kalp rahatsızlığınız olmadığına emin olabilirsiniz. Ayrıca belirtileriniz sadece yorulduğunuzda ve çok hareket ettiğinizde ortaya çıkmıyorsa bu da kalp krizi geçirmediğinizi gösteren bir diğer kanıttır. Özetle panik atağı yanlışlıkla yangın alarmına basmaya benzetebiliriz. Yani ortada bir tehlike yokken beyin vücuda yanlışlıkla “tehlikedesin savaş ya da kaç’’ mesajı vermiştir. Yanlış alarm: PANİK YOK
ODÜ Tıp Fakültesi Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Esra YANCAR DEMİR Uyarıyor: Yanlış Alarm Panik Yok.

Anksiyete’nin kaygı, bunaltı gibi bütün özelliklerini içeren tam bir tanımını yapmak zor olsa da aslında herkes anksiyete adını verdiğimiz duyguyu yakından tanır. Bazen bir sınav öncesinde, gece geç bir saatte kapı çalındığında, bir patlama sesiyle uyandığınızda ya da buna benzer başka durumlarda bu duyguyu hissederiz. Hemen herkes anksiyeteyi hayatının belli zamanlarında yaşamakla birlikte aşırı sersemlik, noktacıklar, bulanık görme, uyuşma, seyirme, adalelerde gerginlik, boğulma, göğüs ağrısı ya da göğüste baskı hissi ve soluğun kesilmesi derecesine kadar uzanabilen nefes darlığı gibi duyumların da anksiyete’nin bir parçası olduğunu bilmez. Bu nedenle de bedensel duyumlar ortaya çıktığında kişi nedenini anlayamaz ve o anda önemli bir bedensel hastalığı olabileceğini düşündüğünden sıkıntısı panik derecesine ulaşabilir.

Tehdit ve tehlikelere karşı kısa dönemli hissedilen anksiyete tepkisine bilimsel olarak kaçma-savaşma tepkisi adı verilir. Böyle adlandırılır çünkü anksiyetede ortaya çıkan bütün psikolojik ve bedensel değişiklikler ya tehlikeyle savaşmaya ya da tehlikeden kaçmaya yöneliktir. Hayalinizde yolda karşıdan karşıya geçerken üzerinize doğru korna çalarak bir kamyonun gelmekte olduğunu canlandırın. Eğer hiç bir anksiyete duymuyorsanız büyük olasılıkla ezilirsiniz. Ama bedenimizde bulunan anksiyete alarm sistemi sayesinde kaçma-savaşma tepkiniz hakimiyeti ele alacak ve sizin daha güvenli bir yere koşmanızı sağlayacaktır. Örnekte de görüldüğü üzere ana fikir çok yalındır; anksiyete organizmayı korur, ona zarar vermez. Bu olması gereken doğal bir haldir. Doğada varlığını günümüze değin sürdürebilmiş olan canlının onu tehlikelere karşı koruyacak bir mekanizmayı geliştirmemiş olması (ya da bu koruyucu mekanizmanın ona zarar verici olması da aynı şekilde) saçma olurdu. Kaçma-savaşma tepkisine (anksiyete) yol açan bu sistemin temel özelliğinin ve amacının, organizmayı çabucak harekete geçmeye hazırlamak ve vücudu korumaya almak olduğu unutulmamalıdır.

Aman Allahım Galiba Kalp Krizi Geçiriyorum!

Birçok insan kaçma savaşma tepkisinin ortaya çıkardığı kimi belirtileri kalp krizi geçirdiği şeklinde yorumlar. Kişinin gerçek bir kalp krizinin nasıl olduğunu bilmemesi böyle düşünmesine sebep olur. Kalp hastalıkları ile ilgili gerçekleri gözden geçirirsek panik atakla aralarındaki farkı daha kolay anlayabiliriz. Kalp hastalıklarının ana belirtisi nefes darlığı ve göğüs ağrısı ve zaman zaman gelen çarpıntılar ve baygınlıktır. Kalp hastalığında ortaya çıkabilen bu belirtiler genellikle doğrudan eforla bağlantılıdır. Yani ne kadar fazla hareket ederseniz belirtiler o kadar fazla çıkar ne kadar az hareket ederseniz o kadar az görülürler. Belirtiler kişi dinlenmeye başladıktan sonra hemen ortadan kalkar. Bu durum panik ataktan oldukça farklıdır çünkü panik atakta belirtiler genellikle kişi dinlenirken ve yalnızken gelir ve kendi başına ayrı bir ortaya çıkış şekli vardır. Daha da önemlisi kalp hastalıkları kalbin elektriksel grafisinde (EKG) hemen her zaman değişiklikler oluştururken, panik atak esnasında çekilen EKG de görülebilen tek değişiklik kalbin atım sayısındaki artıştır. Yani şimdiye dek EKG’ niz çekildi ve doktorunuz size kalbinizde bir rahatsızlık olmadığını söylediyse bir kalp rahatsızlığınız olmadığına emin olabilirsiniz. Ayrıca belirtileriniz sadece yorulduğunuzda ve çok hareket ettiğinizde ortaya çıkmıyorsa bu da kalp krizi geçirmediğinizi gösteren bir diğer kanıttır. Özetle panik atağı yanlışlıkla yangın alarmına basmaya benzetebiliriz. Yani ortada bir tehlike yokken beyin vücuda yanlışlıkla “tehlikedesin savaş ya da kaç’’ mesajı vermiştir. Yanlış alarm: PANİK YOK

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ordumanset.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.