CHP Ordu il Başkan Yardımcısı Mehmet Kaptanoğlu Sayıştay Raporu ile ilgili  basın açıklamasından bulundu.
Kaptanoğlu; Bilindiği üzere kısa zaman önce Ordu Büyükşehir Belediyesine ait 2019 Yılı Sayıştay Denetim Raporu yayınlandı. Cumhuriyet Halk Partisi Ordu İl Yönetimi olarak konunun uzmanlarıyla şehrimizi son derece ilgilendiren bu raporu okuduk, üzerinde çalıştık ve Ordu kamuoyuna önem arz eden bazı hususlar hakkında bu basın açıklamasını yapmak zorunda htik’ dedi
Herkesin bildiği ve kanunlarımızın da emrettiği gibi: İdareler; yaptıkları faaliyetler ,uyguladıkları idari ve mali politikalar ile yapılacak ihaleler vs. gibi konularda; saydamlığı, rekabeti, eşit muameleyi, güvenirliği, gizliliği,kamuoyu denetimini, ihtiyaçların uygun şartlarla ve zamanında karşılanmasını ve kaynakların verimli kullanılmasını sağlamakla sorumludurlar. Ancak, ne yazıkki Ordu Büyükşehir Belediyesi, 2019 Yılı Sayıştay Denetim Raporunda da belirtildiği gibi, birçok konuda bahsettiğimiz ilke ve kurallar dışında tasarruflarda bulunmuştur.
İlgili raporun çeşitli bölümlerinde bahsedildiği üzere;
1) Adrese teslim ihaleleri daha önceki açıklamalarımızda dile getirdik, Sayıştay da bizi doğrulamış oldu. Açık ihale yoluyla edinilmesi gereken, kanunda belirtilen limitler üstündeki bazı alımlar Kamu İhale Kanunu’nun rekabet ve eşit muamele ilkeleri görmezden gelinerek çeşitli yollara başvurarak bazı firmalara doğrudan temin yoluyla verilmiştir. Açık hava görsellerinin basım işi için 170bin TL tutarındaki ihale bu örneklerden sadece biridir.
2) İdareler tarafından ihale konusu iş kapsamında yer almayan hususların yerine getirilmesi konusunda yükleniciden mevzuata aykırı bir şekilde binek araç vs gibi isteklerin talep edildiği görülmüştür. Bu gibi ek taleplerin sonucunda yüklenicilere bir maliyet yükleyen araç-gereç vs. ilişkin ne kadar teklif edildiği de bilinememektedir. Kısacası, Ordu B.Ş.B. birilerine farklı yollarla iş verip daha sonra uygun olmayacak şekilde altlarına araba çekmişler.
3) Ordu Büyükşehir Belediyesi yine ilgili kanun hükümlerine uymayarak ihalesiz bir şekilde 1.112.012,34 TL tutarında çiçek, ağaç ve çalı grubu alım işi gerçekleştirmiş olup, mevzuatı gereği söz konusu ürünleri işlemek, değerlendirmek, iyileştirmek veya satmak üzere kurulmuş olması veya bu ürünleri işleme, değerlendirme, iyileştirme veya satma işlemlerini yapmakla yasal olarak görevlendirilmiş olması gerekmekteyken bu durum ne yazık ki gerçekleşmemiştir. Alınan bu çiçek ve ağaçların ilgisizlikten kurumaya bırakılması ise bir başka tartışma konusudur.
4) Belediye personel atamalarında; Kurumun büyükşehir olduğu 2014 yılından bu yana özel kalem müdürlüğü kadrosuna 9 farklı kişinin 13 defa atandığı, bu atamalardan yalnızca 6’sının devlet memurları arasından yapıldığı, diğer atamaların açıktan atama yapılması suretiyle gerçekleştirildiği görülmüştür. Açıktan yapılan atamaların memuriyete sınavsız girişin bir yolu olarak kullanıldığı, bu yöntemle 8 kişinin açıktan atanarak memur kadrolarına geçirildiği, bazılarının ise naklen başka kamu kurumlarına tayin olduğu görülmüştür. Kısaca; bu suretle kanun önünde eşitlik, kamu görevine girmede eşitlik ve liyakat ilkesine aykırı bir durumun oluşmasına sebebiyet verilmiştir. Kentimizde binlerce eğitimli gencimiz işsizken, önemli pozisyonların ehliyet sahibi kişilere liyakat esasında uzak bir şekilde verilmesi hepimizi üzmektedir.
5) Aynı raporda, işçilerin sosyal hakları olan yıllık ücretli izinlerinin zamanında ve düzenli olarak kullandırılmadığı, bunun sonucunda kullanılmayan izin günlerinin biriktiği ve işçilerin kullanmadıkları yıllık ücretli izinlerine ilişkin karşılık ayrılmadığı görülmüştür. Yıllık izin Anayasa’nın 50’nci maddesi ile birlikte tüm çalışanlara tanınan sosyal ve ekonomik bir hak olması ve temel hak ve özgürlüklerin içerisinde yer alması sebebiyle en üst düzeyden güvence altına alınmış ve kişinin kendisi tarafından dahi vazgeçmesi mümkün olmayan bir haktır, ancak son derecede insani olan bu hak birçok Akp belediyesinden alışık olduğumuz gibi maalesef Ordu Büyükşehir Belediyesi çalışanlarından da mahrum bırakılmıştır.
6) Bilinen bir gerçek olan, idareye ait bazı taşınmazların ihale yolu ile kiraya verilmeyip ecrimisil karşılığında kullandırıldığı sayıştay raporunda da tespit edilmiştir. Ecrimisil bir kiralama yöntemi olmadığı gibi olağan bir yöntem de değildir. İşgale uğrayan ve sonradan tespit edilen kamuya ait taşınmaz mal için fuzuli şagilden bunun bedelinin adeta bir tazminat suretinde alınmasıdır. Asıl olan 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu’na uygun olarak kiraya verilmesidir. Bu nedenle, işgallerin tespit edilerek tahliye yoluna gidilmesi, ecrimisilin kira gibi uygulanmasının önlenmesi ve taşınmazların 2886 sayılı Kanun’a göre ihaleyle kiraya verilmesi gerekmektedir.
7) Ordu Büyükşehir Belediyesi’ne ait 31.12.2019 İtibariyle Yükümlülük Tablosu incelediğimizde idarenin kısa ve uzun vadeli borç toplamının 640.759.609,74 TL olduğu, son derece yüksek bu tutara karşın idarenin alacak toplamının ise 64.549.677,46 TL’de kaldığı görülmektedir. Bir başka deyişle Ordu B.Ş.B’nin borç tutarı alacakları tutarının neredeyse 10 katına ulaşmaktadır. Ne yazık ki idarenin hàlà her toplantısında borçlanma yetkisi talep etmesi ve borçlanmaya devam etmesini ise endişe ile takip etmekteyiz.
8) Son olarak, Kamu hesapları, kamu idarelerinin gelir, gider vs hesaplar ile mali tabloları, yönetim ve denetim yetkilileriyle kamuoyuna gerekli bilgilerin sağlanması amacıyla tutulur. Ancak, Ordu B.Ş.B’nin hazırlamış ve sunmuş olduğu mali tablolar ile Sayıştay incelemesi sonucunda ortaya çıkan farklar ve tutarsızlıklara bakıldığında; gerçeğe uygun ve doğru olarak hazırlanmadığı, bunun sonucunda yöneticilere, kamuoyuna ve denetim yetkililerine sağlıklı bilgi sunulmadığını üzülerek görmekteyiz.