İlkbaharda Yaşanan Don Afeti Kivi Üretimini De Vurdu

Ekonomi 08.11.2014 - 16:25, Güncelleme: 15.06.2023 - 07:39 1946+ kez okundu.
 

İlkbaharda Yaşanan Don Afeti Kivi Üretimini De Vurdu

İlkbaharda Yaşanan Don Afeti Kivi Üretimini De Vurdu

Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, son yıllarda üretimi hızla artan kivide, başlayan hasatta ürüne, 29-30 Mart 2014’te yaşanan don felaketinin önemli ölçüde hasar verdiğini bildirdi. Bayraktar, yaptığı açıklamada, Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) tahminlerine göre, bu yıl kivi üretiminin yüzde 20,8 oranında azalarak 33 bin tonun altına ineceğini belirtti. Kivi üretiminin dünyada olduğu gibi Türkiye’de de hızla arttığını bildiren Bayraktar, “Kivi üretiminde uzun bir geçmişe sahip olmadığımız halde üretim yıllar itibariyle önemli artışlar gösterdi. 2000 yılında 1,4 ton olan kivi üretimimiz, 2005 yılında 8 bin tona, 2007 de 15 bin 200 tona, 2010 yılında 26 bin 500 tona, 2012 yılında ise 37 bin 200 tona 2013 yılında da 41 bin 600 tona kadar yükselmişti” dedi.  -İtalya birinci, Yeni Zelanda ikinci, Türkiye altıncı sırada-  Dünya kivi üretiminde 2012 yılında, İtalya’nın 384 bin 844 tonla birinci, Yeni Zelanda’nın 376 bin 400 tonla ikinci, Şili’nin 240 bin tonla üçüncü, Yunanistan’ın 161 bin 400 tonla dördüncü, Fransa’nın 65 bin 253 tonla beşinci sırada olduğunu bildiren Bayraktar, Türkiye’nin altıncı, İran’ın 32 bin tonla yedinci sırada yer aldığını belirtti.  -İller arasında Yalova birinci, Rize ikinci, Ordu üçüncü-  İller arasında 17 bin 990 ton üretimde ilk sırayı Yalova’nın aldığını vurgulayan Bayraktar, bu ili 6 bin 273 tonla Rize’nin, 6 bin 70 tonla Ordu’nun, 2 bin 478 tonla Giresun’un, 2 bin 293 tonla Samsun’un, 1812 tonla Trabzon’un izlediğini dikkati çekti. Bayraktar, 2013 yılında 219 bin 785 dolarlık kivi ihracatına karşılık, 4 milyon 12 bin 647 dolarlık ithalat yapıldığını, bu ithalatın 3 milyon 110 bin 647 dolarının İran’dan, 779 bin 6 dolarının Şili’den gerçekleştirildiğini belirtti.   -Yapılması gerekenler-  Özellikle Doğu Karadeniz bölgesinde alternatif ürün haline gelmekte olan kivide üretimin artırılması, ülke ihtiyacının ithalat olmadan karşılanabilmesi gerektiğine dikkati çeken Bayraktar, şunları kaydetti: “İran başta olmak üzere bazı ülkelerden yapılan düşük kaliteli ve ucuz ürün ithalatı, üreticilerimizi mağdur etmekte, ürünün elde kalmasına neden olmaktadır. Türkiye’de geleceği olan kivi üretimi, destekleme kapsamına alınmalıdır. Ürün kivi üretici birlikleri kanalıyla pazarlanmalıdır. Tekniğine uygun bahçeler kurulmalıdır. Hasat döneminde ithalatı engelleyici tedbirler alınmalıdır. Tüketimin artırılması için tanıtım yapılmalıdır. Kaliteli fidan üretimi için kivi üretim istasyonları kurulmalıdır. Kivide ambalajlama yetersizdir. Ambalajlama tesislerinin kurulması desteklenmelidir. Arzın düzenli sağlanması için soğuk hava depolarının kurulmasına destek verilmelidir.” -Hasada azami dikkat gösterilmeli- Üreticilerden hasadı zamanında yapma konusunda azami dikkati göstermelerini isteyen Bayraktar, şu bilgileri verdi: “Kivi zamanından önce hasat yapılması ürünün tadını etkiliyor. Ekşi bir tat vermesine neden oluyor. Özellikle kivi lezzetine yeni alışan kişilerde ekşi tat nedeniyle ürün beğenilmiyor. Erken hasat edilen meyvelerde ağırlık kaybı fazla oluyor. Yeme olgunluğuna yüksek kalitede ulaşılamıyor. Çok hızlı bir yumuşama, sulanma ve renk bozulmaları görülüyor.” Bayraktar, kivi meyvesinin de ürün bazında desteklemelere dahil edilmesinin özellikle Doğu Karadeniz bölgesinin ekonomik ve sosyal gelişmesine katkı sağlayacağını vurguladı.  
İlkbaharda Yaşanan Don Afeti Kivi Üretimini De Vurdu

Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, son yıllarda üretimi hızla artan kivide, başlayan hasatta ürüne, 29-30 Mart 2014’te yaşanan don felaketinin önemli ölçüde hasar verdiğini bildirdi.

Bayraktar, yaptığı açıklamada, Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) tahminlerine göre, bu yıl kivi üretiminin yüzde 20,8 oranında azalarak 33 bin tonun altına ineceğini belirtti.

Kivi üretiminin dünyada olduğu gibi Türkiye’de de hızla arttığını bildiren Bayraktar, “Kivi üretiminde uzun bir geçmişe sahip olmadığımız halde üretim yıllar itibariyle önemli artışlar gösterdi. 2000 yılında 1,4 ton olan kivi üretimimiz, 2005 yılında 8 bin tona, 2007 de 15 bin 200 tona, 2010 yılında 26 bin 500 tona, 2012 yılında ise 37 bin 200 tona 2013 yılında da 41 bin 600 tona kadar yükselmişti” dedi.

 -İtalya birinci, Yeni Zelanda ikinci, Türkiye altıncı sırada-

 Dünya kivi üretiminde 2012 yılında, İtalya’nın 384 bin 844 tonla birinci, Yeni Zelanda’nın 376 bin 400 tonla ikinci, Şili’nin 240 bin tonla üçüncü, Yunanistan’ın 161 bin 400 tonla dördüncü, Fransa’nın 65 bin 253 tonla beşinci sırada olduğunu bildiren Bayraktar, Türkiye’nin altıncı, İran’ın 32 bin tonla yedinci sırada yer aldığını belirtti.

 -İller arasında Yalova birinci, Rize ikinci, Ordu üçüncü-

 İller arasında 17 bin 990 ton üretimde ilk sırayı Yalova’nın aldığını vurgulayan Bayraktar, bu ili 6 bin 273 tonla Rize’nin, 6 bin 70 tonla Ordu’nun, 2 bin 478 tonla Giresun’un, 2 bin 293 tonla Samsun’un, 1812 tonla Trabzon’un izlediğini dikkati çekti.

Bayraktar, 2013 yılında 219 bin 785 dolarlık kivi ihracatına karşılık, 4 milyon 12 bin 647 dolarlık ithalat yapıldığını, bu ithalatın 3 milyon 110 bin 647 dolarının İran’dan, 779 bin 6 dolarının Şili’den gerçekleştirildiğini belirtti.

 

-Yapılması gerekenler-

 Özellikle Doğu Karadeniz bölgesinde alternatif ürün haline gelmekte olan kivide üretimin artırılması, ülke ihtiyacının ithalat olmadan karşılanabilmesi gerektiğine dikkati çeken Bayraktar, şunları kaydetti:

“İran başta olmak üzere bazı ülkelerden yapılan düşük kaliteli ve ucuz ürün ithalatı, üreticilerimizi mağdur etmekte, ürünün elde kalmasına neden olmaktadır.

Türkiye’de geleceği olan kivi üretimi, destekleme kapsamına alınmalıdır.

Ürün kivi üretici birlikleri kanalıyla pazarlanmalıdır.

Tekniğine uygun bahçeler kurulmalıdır.

Hasat döneminde ithalatı engelleyici tedbirler alınmalıdır.

Tüketimin artırılması için tanıtım yapılmalıdır.

Kaliteli fidan üretimi için kivi üretim istasyonları kurulmalıdır.

Kivide ambalajlama yetersizdir. Ambalajlama tesislerinin kurulması

desteklenmelidir.

Arzın düzenli sağlanması için soğuk hava depolarının kurulmasına destek

verilmelidir.”

-Hasada azami dikkat gösterilmeli-

Üreticilerden hasadı zamanında yapma konusunda azami dikkati göstermelerini isteyen Bayraktar, şu bilgileri verdi:

“Kivi zamanından önce hasat yapılması ürünün tadını etkiliyor. Ekşi bir tat vermesine neden oluyor. Özellikle kivi lezzetine yeni alışan kişilerde ekşi tat nedeniyle ürün beğenilmiyor.

Erken hasat edilen meyvelerde ağırlık kaybı fazla oluyor. Yeme olgunluğuna yüksek kalitede ulaşılamıyor. Çok hızlı bir yumuşama, sulanma ve renk bozulmaları görülüyor.”

Bayraktar, kivi meyvesinin de ürün bazında desteklemelere dahil edilmesinin özellikle Doğu Karadeniz bölgesinin ekonomik ve sosyal gelişmesine katkı sağlayacağını vurguladı.

 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ordumanset.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.