Sosyal Yardımlar Tepki Çekiyor

Gündem 27.06.2013 - 16:53, Güncelleme: 15.06.2023 - 07:39 3755+ kez okundu.
 

Sosyal Yardımlar Tepki Çekiyor

Bir insanın, yaşlı annesini bakması; meslek değildir.

İhtiyacı olan vatandaşlara yardım elini uzatmak; devletin olduğu kadar vatandaşların da görevi. Komşularımız açken, üşürken bizlerin gülüp söylemesi; elbette doğru değil. Ancak sosyal yardımlar, yardım olmaktan çıktı. Yardım alanlar bunu bir hak olarak görüp, durumlarını düzeltmek adına hiçbir çaba harcamıyorlar. Bahçelerinde odunlar çürürken; kapılarına kömür bekliyorlar. Tarlaları boş dururken; yardım paketlerinin yolunu gözlüyorlar.  İş aramak yerine; kahvelerde oyun oynayıp, zevk yapıp, çocuklarının ihtiyaçlarını devlete karşılatıyorlar. Vatandaşlar yaşlı annelerini, özürlü çocuklarını bakmakta zorlanabilirler. Ekonomik durumları, onların ihtiyaçlarını karşılamaya yeterli olmayabilir. Onlara yardımcı olmak, ihtiyaçlarını karşılamak; doğru bir uygulamadır. Ancak bir insanın, yaşlı annesini bakması; meslek değildir. Bu durumunu geçim kapısına çevirmek, hiçbir iş yapmadan her ay gidip maaş alması doğru değildir. Yardım alan insanların konumlarına, durumlarına göre işler de üretilmelidir. Örneğin; köyde yaşayan, bir nedenle yardım alan vatandaşlarımız, köylerinin yoluna düşen taşları toplamalı veya köyünün okulunun, camisinin temizliğine yardımcı olmalıdır. Bu insanları bir şekilde üretime sevk etmeliyiz. Devlet nereye kadar ihtiyaçlarını karşılayacak. Sonra bu durum çalışanlar tarafından ciddi anlamda tepki çekmeye başladı. Bir kesim evini geçindirebilmek için var gücüyle çalışırken; diğer kesim hiç çalışmadan daha iyi yaşar oldu. Ayrıca sosyal yardımlar dağıtılırken iyi incelenmeli. Durumu iyi olan, evi yeri olan insanlara kömürdü, bulgurdu dağıtılmamalı. Önümüzde Ramazan var. Yardımlaşma duygusunun en üst seviyeye çıkacağı bir döneme giriyoruz. Vatandaşlar evlerinde sofralar kurup misafir çağıracaklar. Çevrelerindeki fakir gördükleri insanlara maddi yardımlarda bulunacaklar. Belediyeler iftar çadırları kuracaklar. Tüm kurumlar yardım paketleri dağıtacaklar. Bunlar bizim toplumumuza özgü ve son derece güzel işler. Ama göreceksiniz çadırda karnını doyurmak veya yardım paketi almak için sıraya girenler arasında; maddi durumu iyi olan birçok kişi olacak. Atasözünde söylendiği gibi; onlara balık vermeyelim, balık tutmayı öğretelim. Yoksa bu işin sonu gelmez. Devletin de gücü bir yere kadardır. Hazıra alışan vatandaşlar,hazır bittiğinde ne yaparlar? Bunun da hesabını yapmak gerekir.
Bir insanın, yaşlı annesini bakması; meslek değildir.

İhtiyacı olan vatandaşlara yardım elini uzatmak; devletin olduğu kadar vatandaşların da görevi. Komşularımız açken, üşürken bizlerin gülüp söylemesi; elbette doğru değil.

Ancak sosyal yardımlar, yardım olmaktan çıktı. Yardım alanlar bunu bir hak olarak görüp, durumlarını düzeltmek adına hiçbir çaba harcamıyorlar.

Bahçelerinde odunlar çürürken; kapılarına kömür bekliyorlar.

Tarlaları boş dururken; yardım paketlerinin yolunu gözlüyorlar.

 İş aramak yerine; kahvelerde oyun oynayıp, zevk yapıp, çocuklarının ihtiyaçlarını devlete karşılatıyorlar.

Vatandaşlar yaşlı annelerini, özürlü çocuklarını bakmakta zorlanabilirler. Ekonomik durumları, onların ihtiyaçlarını karşılamaya yeterli olmayabilir. Onlara yardımcı olmak, ihtiyaçlarını karşılamak; doğru bir uygulamadır.

Ancak bir insanın, yaşlı annesini bakması; meslek değildir. Bu durumunu geçim kapısına çevirmek, hiçbir iş yapmadan her ay gidip maaş alması doğru değildir.

Yardım alan insanların konumlarına, durumlarına göre işler de üretilmelidir. Örneğin; köyde yaşayan, bir nedenle yardım alan vatandaşlarımız, köylerinin yoluna düşen taşları toplamalı veya köyünün okulunun, camisinin temizliğine yardımcı olmalıdır.

Bu insanları bir şekilde üretime sevk etmeliyiz. Devlet nereye kadar ihtiyaçlarını karşılayacak.

Sonra bu durum çalışanlar tarafından ciddi anlamda tepki çekmeye başladı. Bir kesim evini geçindirebilmek için var gücüyle çalışırken; diğer kesim hiç çalışmadan daha iyi yaşar oldu.

Ayrıca sosyal yardımlar dağıtılırken iyi incelenmeli. Durumu iyi olan, evi yeri olan insanlara kömürdü, bulgurdu dağıtılmamalı.

Önümüzde Ramazan var. Yardımlaşma duygusunun en üst seviyeye çıkacağı bir döneme giriyoruz. Vatandaşlar evlerinde sofralar kurup misafir çağıracaklar. Çevrelerindeki fakir gördükleri insanlara maddi yardımlarda bulunacaklar.

Belediyeler iftar çadırları kuracaklar. Tüm kurumlar yardım paketleri dağıtacaklar.

Bunlar bizim toplumumuza özgü ve son derece güzel işler. Ama göreceksiniz çadırda karnını doyurmak veya yardım paketi almak için sıraya girenler arasında; maddi durumu iyi olan birçok kişi olacak.

Atasözünde söylendiği gibi; onlara balık vermeyelim, balık tutmayı öğretelim.

Yoksa bu işin sonu gelmez. Devletin de gücü bir yere kadardır. Hazıra alışan vatandaşlar,hazır bittiğinde ne yaparlar? Bunun da hesabını yapmak gerekir.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ordumanset.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.