Dr. Koray Bozarslan
Köşe Yazarı
Dr. Koray Bozarslan
 

Migren

Migren denen hastalık genelde yarım baş bölgesi ağrısı, nabız atar tarzda kendini gösteren bir baş ağrısıdır. Çoğu zaman ışığa karşı aşırı hassasiyet ve bulantı hissi eşlik edebilir. Bazı kişilerde migren ağrısı başlamadan önce ağrının geleceğini hissettiren bir aura dönemi eşlik eder. Bu dönemde görme ile ilgili bozukluklar , duyu organlarının algılarında bozulmalar yada karıncalanma ,geçici felç belirtileri olabilir. Bir migren atağı 4-72 saat sürebilir. Atak sıklığı aylarla günlük süreler arasında değişiklik gösterir. Migren nasıl oluşur? Atak başlamadan önce beyin içi kan damarlarında önce büzülme ve damar çapında azalma daha sonra bu durumun tersine dönüp damarların aşırı derecede genişleyip damarların çaplarının çok artması sonucu kafa içinde basıncın artması sonucu ağrının başlaması ile oluşur. Yani migren hastalığının özü kan damarlarının işlev bozukluğudur. Bu bozukluğun oluşumunda beyin içinde önemli görevleri olan nörotransmitter denen hayati kimyasal bileşiklerin uygunsuz üretimi sorumlu tutulmuştur. Bunların başında serotonin denen madde sorumlu sayılmış. Bu maddenin görevleri arasında neşemizi sağlamak, uyku düzenine katkıda bulunmak , rahatlatıcı etki ve ağrılara dayanıklılığı artırmak. Ancak migren atağında aşırı miktarda serotonin salgılanır ve buda damar genişlemesini tetikler. Migren atağını başlatabilecek durumlar aşağıda sıralanmıştır: -stress, adet dönemi, hava durumunda ani değişiklikler, aşırı miktarda sigara, alkol ,uyuşturucu madde alımı, uyku alışkanlığını değiştirmek, hormon içeren ilaçlar kullanmak , tüketimi ağlığa zararlı olan bazı gıdalar, vücudumuzu dengede tutan asit ve baz dengesinin bozuklukları. Eğer migren gibi bir rahatsızlığınız varsa dengeli bir hayat kaliteli gıda tüketimi ve vücudumuzu aşırılıklara sokmayan bir yaşam tarzı atakları azaltır ve belki de hiç de nadir görmediğimiz bir durum olan hastalığın tamamen geçmesine yardımcı olur. Unutulmaması gereken konun uzmanı olan hekimlerle tedaviye ara vermeden devam edilerek fayda görmediğine inandığımız ilaçları hekimle tartışarak bize faydalı olanlarla değiştirme yoluna gitmek. Hepinize sağlıklı günler diler ve geçmiş bayramınızın mübarek olmasını dilerim
Ekleme Tarihi: 23 Ağustos 2013 - Cuma
Dr. Koray Bozarslan

Migren

Migren denen hastalık genelde yarım baş bölgesi ağrısı, nabız atar tarzda kendini gösteren bir baş ağrısıdır. Çoğu zaman ışığa karşı aşırı hassasiyet ve bulantı hissi eşlik edebilir.

Bazı kişilerde migren ağrısı başlamadan önce ağrının geleceğini hissettiren bir aura dönemi eşlik eder. Bu dönemde görme ile ilgili bozukluklar , duyu organlarının algılarında bozulmalar yada karıncalanma ,geçici felç belirtileri olabilir.

Bir migren atağı 4-72 saat sürebilir. Atak sıklığı aylarla günlük süreler arasında değişiklik gösterir.

Migren nasıl oluşur?

Atak başlamadan önce beyin içi kan damarlarında önce büzülme ve damar çapında azalma daha sonra bu durumun tersine dönüp damarların aşırı derecede genişleyip damarların çaplarının çok artması sonucu kafa içinde basıncın artması sonucu ağrının başlaması ile oluşur. Yani migren hastalığının özü kan damarlarının işlev bozukluğudur. Bu bozukluğun oluşumunda beyin içinde önemli görevleri olan nörotransmitter denen hayati kimyasal bileşiklerin uygunsuz üretimi sorumlu tutulmuştur. Bunların başında serotonin denen madde sorumlu sayılmış. Bu maddenin görevleri arasında neşemizi sağlamak, uyku düzenine katkıda bulunmak , rahatlatıcı etki ve ağrılara dayanıklılığı artırmak. Ancak migren atağında aşırı miktarda serotonin salgılanır ve buda damar genişlemesini tetikler.

Migren atağını başlatabilecek durumlar aşağıda sıralanmıştır:

-stress, adet dönemi, hava durumunda ani değişiklikler, aşırı miktarda sigara, alkol ,uyuşturucu madde alımı, uyku alışkanlığını değiştirmek, hormon içeren ilaçlar kullanmak , tüketimi ağlığa zararlı olan bazı gıdalar, vücudumuzu dengede tutan asit ve baz dengesinin bozuklukları.

Eğer migren gibi bir rahatsızlığınız varsa dengeli bir hayat kaliteli gıda tüketimi ve vücudumuzu aşırılıklara sokmayan bir yaşam tarzı atakları azaltır ve belki de hiç de nadir görmediğimiz bir durum olan hastalığın tamamen geçmesine yardımcı olur.

Unutulmaması gereken konun uzmanı olan hekimlerle tedaviye ara vermeden devam edilerek fayda görmediğine inandığımız ilaçları hekimle tartışarak bize faydalı olanlarla değiştirme yoluna gitmek.

Hepinize sağlıklı günler diler ve geçmiş bayramınızın mübarek olmasını dilerim

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ordumanset.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Diğer Yazıları

Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.